DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Esen, MESEM’lerin mevcut haliyle çocuklar için ciddi bir risk alanına dönüştüğünü belirterek, “Bu yıl 87 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Bunların 17’si eğitim adı altında MESEM kapsamındaydı. Alev alarak, ezilerek, şiddet görerek ölen çocuklardan söz ediyoruz. Buna rağmen hala bu sistemin başarıyla işlediği anlatılıyor.” dedi.

MESEM’de yaşanan vakaların yalnızca iş sağlığı ve güvenliğiyle sınırlı olmadığını vurgulayan Esen, “Kamera yok, erken uyarı yok, şikayet hattı yok, risk puanlaması yok. Çocuklarla düzenli görüşen PDR sistemi yok. Denetim kağıt üzerinde. Üstelik TBMM’de staj yapan MESEM’li kız çocuklarının maruz kaldığı taciz vakaları, sorunun boyutunu açıkça göstermiştir.” ifadelerine yer verdi.

Esen, yaşananların bireysel hatalarla geçiştirilemeyeceğini değinerek “İnsan faktörünün olduğu her yerde kötülüğü engelleyen unsur, sistemdir. Bu nedenle sorumluluk; Millî Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıkları’nındır. Almanya’da, Avusturya’da, İskandinav ülkelerinde mesleki eğitim; çocuk koruma, sıkı denetim, cezalar ve kamu sorumluluğu üzerine kurulur. Türkiye’de ise eski ‘çıraklık’ anlayışı bugünün piyasa koşullarında çocuklar için hayati bir risk üretmektedir. Çocukları koruyamayan bir mesleki eğitim modeli sürdürülemez. Sistem, çocuğun diplomasını alıp beceri kazandığı, hem de eğitimden kopmadan iş hayatına hazırlandığı, çocuğu koruyan, geliştiren ve bir mesleğin içine güvenle adım attıran bir mesleki eğitim modeli olarak yeniden kurgulanmalıdır.” diye konuştu.