İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Avaz Araştırma ve Strateji Merkezince Gençlik Parkı - ABB Büyük Sahne'de gerçekleştirilen "Son Başbuğ Alparslan Türkeş" konulu panele katıldı. Dervişoğlu, panel öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için İtalya'da düzenlenen etkinlikle konuşan DEM Partili Pervin Buldan’ın açıklamaları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan-DEM Parti heyeti görüşmesi ardından yaşanacak olası yeni gelişmeler sorulan Dervişoğlu, “Bir dönem askıya alındığını zannettiğimiz sürecin yeniden yaşama geçirildiğini görüyoruz. Bunun ne zaman olduğuna dikkat etmek gerekiyor. Okyanusun ötesinden ABD'den Trump 'Ben Erdoğan'ı severim, bilirim ki o da beni sever' dedikten sonra sevgiler depreşti ve karşılıklı verilen sözlerin yerine getirilmesi noktasında bir takvim işletilmeye başlandı” dedi.

Buldan’ın İtalya’daki açıklamalarına değinen Dervişoğlu, “İtalya'da bir etkinlik düzenleniyor ve bu ses İtalya'dan geliyor. Öcalan canisi daha önceden de Suriye'den çıktıktan sonra İtalya'da ikamet etmişti. Orası bu işlerin yapılabilmesi için elverişli bir siyasi alan. Pervin Buldan'ın söyledikleri beni ilgilendirmiyor. Çünkü ben Öcalan'ın ulakları ile meşgul değilim. Ama şayet bir yöntemle takvim belirleniyorsa, bu yöntem ve takvimin iktidar olmaksızın işlem kazanması mümkün değil. Dolayısıyla konuşması gereken Erdoğan, onun sözcüleri ve ortaklarıdır.” şeklinde konuştu.

MHP Genel Devlet Bahçeli’nin, Öcalan için “Gelsin DEM kürsüsünden konuşsun” ifadesini kullandığında “Bu Öcalan'ın affına yönelik bir adım” dediğini hatırlatan Dervişoğlu, “Çünkü Öcalan Çankaya ilçesinin Ayrancı semtinde oturmuyor. İmralı'da ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum bir hükümlü. Dolayısıyla onun Meclis kürsüsüne gelebilmesi için önce serbest bırakılması gerekiyor. Bu Türkiye'de yaşama geçirilmek istenen kalkışmanın bir adımıdır. Öcalan'ın serbest bırakılması için bir hukuki düzenleme yapılacaksa DEM Parti'nin vekil sayısı buna yetmez. İktidar ve iktidar ortağı bunun neresindedir açıklanması gereken budur.” ifadesini kullandı.

Dervişoğlu, “Bunun dış merkezli işler olduğunu hep söyledim. Buna bağlı birtakım taahhütlerden kaynaklandığını ifade ettim. Anlaşılıyor ki, söylediklerimizde haklı çıkıyoruz. Millet sesimize kulak versin. Konya'da dün Konyalılara 'Böyle bir şeye izin verecek misiniz?' diye sordum. 'Hayır' cevabı verdiler. Bu sesi hem Erdoğan'ın hem Bahçeli'nin duyması gerektiğini ifade ettim. Buradan da söylüyorum; binlerce evladımızın katili ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üniter yapısına kastetmiş, Türk vatanının bütünlüğüne zarar vermek amacıyla terör örgütü inşa etmiş birinin hükümlü olduğu bir yerden örgüte önderlik etmesi ve bu ülkeyi yönetenlerin bu alçağı önder kabul etmesi bizim tarafımızdan kabul edilebilir değildir. Bir tarafta millet diğer tarafta hükümet. Hodri meydan!” diye ekledi.