Fahrettin Altun, konuşmasında İsrail'e karşı her platformda en yüksek tepkiyi gösteren ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini belirtti. "Bilindiği gibi katil Netanyahu Hükümeti, bir yandan Gazze'de soykırıma kesintisiz devam ederken öte yandan Lübnan, Suriye, Yemen ve Irak gibi bölge ülkelerini tehdit ediyor." ifadelerini kullanan Altun, son olarak İsrail'in İran'a saldırısıyla başlayan ve 12 gün boyunca dünyayı diken üstünde tutan çatışmalardan bahsederek "İsrail bir an evvel durdurulmalıdır." dedi. 

"Fakat ne yazık ki sözüm ona dünya siyasetine yön veren devletlerin pek çoğu İsrail'i durdurmak bir yana Netanyahu yönetimini destekleyerek, dünya barışını baltalamaktadır." sözlerini kaydeden Altun, şunları söyledi: 

"Bu tablo mevcut küresel sistemin işlevsizliğini, başarısızlığını ortaya koymaktadır. Barışı tesis etmek gayesiyle kurulan uluslararası kuruluşlar yetersiz kalmıştır. Dünyanın barışı ve huzuru için hakikati ve adaleti merkezine alan bir anlayışın küresel çapta hakim kılınması bir zarurettir.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Daha adil bir dünya mümkündür' çağrısını uluslararası platformlarda en yüksek şekilde tam da bu nedenle dile getirmektedir. Bu vizyonda ülkemiz son dönemde yaşanan  krizlerin neredeyse tamamında sorumluluk alarak diplomatik görüşmelere ve barış müzakerelerine ev sahipliği yapmıştır." 

Konuşmasında dijitalleşme ve yeni medya platformlarının ortaya çıkmasıyla yaşanan değişimlerden de bahseden Altun, şunları kaydetti: 

"Dijitalleşme, iletişim teknolojilerinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler, bilgi akışının hızlanması, yeni medya platformlarının ortaya çıkışı bütün bunlar medyanın hem doğasını hem de etkisini derinden etkilemektedir. Ancak bu dönüşümün beraberinde getirdiği imkanlar karşımızda olmakla birlikte aynı zamanda çok ciddi meydan okumalarla karşı karşıya kaldığımızda apaçık bir gerçektir. Özellike dezenformasyon, algı operasyonları, yapay içerik manipülasyonu ve dijitalde kutuplaşma gibi tehditler sadece bir ülkenin ya da bölgenin değil küresel kamunun ortak sorunudur. Bugün bilgiye erişim hızlanmış ancak bilginin güvenilirliği azalmıştır."